" Ruh, ameliyathanenin parlak ışıkları altında ışıldıyordu. Fords'un elinde tuttuğu gümüş rengi neşterden daha parlaktı. Canlı bir kurdele gibi kıvrılıp bükülüyor, geriliyor, kiryoterapi kutusundan kurtulduğuna seviniyordu. İnce kollarındaki tüyler, soluk gümüş renkli saçlar gibi dalgalanarak ağır ağır uçuşuyorlardı. Bütün ruhlar güzeldi ama bu ruh, Fords Deep Waters'a özellikle çekici gelmişti.
"
" Ayağa kalkmama yardım etti. Koluyla belimi kavramış, benim kolumu da yavaşça çekerek kendi boynuna dolamıştı.
- Dikkatli ol. Nasıl hissediyorsun?
Öne doğru bir adım attım. Bacağım sancıyordu ama dayanabilirdim. - Harika, gidelim.
Bana kalırsa Ian senden biraz fazla hoşlanıyor.
Biraz fazla mı? Bunu, Melanie'den böyle açıkça duymak beni şaşırtmıştı. Son zamanlarda, sadece Jared görünürlerdeyken böyle sesini duyuruyordu.
Ben de buradayım. Onun buna aldırdığı var mı?
Elbette aldırıyor. O bize, Jamie ve Jeb dışında herkesten fazla inanıyor.
Bunu demek istemedim.
Ne demek istiyorsun?
Ama Melanie gitmişti.
"
Stephenie Meyer'in, Alacakaranlık serisinden sonra yazdığı kitaplardan biri. Bir bedenin içinde iki ruhun ilişkisini mükemmel anlatmış. Serinin içinde belkide çok aşk olmadığı için Alacakaranlık serisi kadar tutulmasa da gerçekten çok başarılı bir kitap. Herkese okumasını öneriyorum :)
*Bu
crazywomenrosemary'den bir mimdir. Kendisine teşekkürlerimi yolluyorum :)
Mrv.Natural